a l i r ı z a u r l u f o r u m
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dökümental Kaynaklar vs


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Şiir Bilgisi

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Şiir Bilgisi Empty Şiir Bilgisi C.tesi Şub. 07, 2009 3:47 pm

alirızaurlu

alirızaurlu
Admin

ŞİİR BİLGİSİ

Şiir, gerek içerik gerekse söyleyiş bakımından özgün, etkilemeye, duygulandırmaya yönelik bir söz sanatı ürünüdür. Şiirin söz dizimi düzyazının söz diziminden farklıdır. Bu dizim, dilin kurallarına göre olmaktan çok ahenge göre düzenlenir.
Şiir bir nazımdır; yani dizme, düzene koymadır. Bu dizmenin de belli öğeleri vardır. Bunlar ölçü, kafiye, redif, gibi her biri kendine göre bir düzen ifade eden öğelerdir. Bunları şu şekilde inceleyebiliriz.

ÖLÇÜ
Şiirde, hecelerin sayılarına ya da, heceyi oluşturan seslerin uzunluk kısalıklarına göre bir düzen oluşturulur. Bu düzene de ölçü denir. Edebiyatımızda iki tür ölçü kullanılmıştır: Hece ölçüsü ve Aruz ölçüsü.

HECE ÖLÇÜSÜ
Şiirde dizeleri oluşturan sözcüklerin hece sayılarının eşitliğine dayanan ölçüdür. Birinci dizede kaç hece varsa şiirin tüm dizelerinde de aynı sayıda hecenin kullanılması gerekir.
Hece ölçüsüyle yazılmış dizeler okunurken belli yerlerde durulduğu, dizenin bölümlere ayrıldığı görülür. Okunurken durulan bu yerlere durak denir. Çoğu zaman şiirin tamamındaki duraklar da aynı sayıda heceler halinde bölünür. Durak hiçbir zaman bir sözcüğün ortasına gelmez, her zaman sonuna gelir.
Hece ölçüsü Türk şiirinin en eski, ulusal ölçüsüdür. Bilinen en eski şiirlerden başlayıp hiç kesintiye uğramadan ve her çağda yeni güzellikler, zenginlikler kazanarak günümüze kadar gelmiştir.
En çok kullanılan hece kalıpları 7'li, 8'li ve 11'li ölçülerdir.

ARUZ ÖLÇÜSÜ
Dizelerdeki hecelerin uzunluk ve kısalığına göre , açık (ünlüyle bitmesi) ya da kapalı (ünsüzle bitmesi) oluşuna göre düzenlenmesidir.
Birinci dizedeki hecelerin özellikleri, ikinci dizedeki hecelerde de sırasıyla aynıdır.
Aruz ölçüsünün belli kalıpları vardır. Bu kalıplar kısa hecelerin nokta (.), uzun hecelerin çizgiyle (—) gösterilmesiyle düzenlenir.
Hecelerin özelliklerinin gösterildiği bu işaretlerin adlandırıldığı kalıplar vardır.
mef û lü me fâ î lü me fâ î lü fe û lün
Sorularda aruz vezninin yapısıyla ilgili herhangi bir soru sorulmuyor. Bu nedenle fazla ayrıntıya girmeyelim.
Aruz ölçüsü Türk edebiyatına, Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden sonra Arap va Fars edebiyatlarından girmiştir. Bu ölçüyle yazılan elimizdeki en eski eser Kutadgu Bilig’dir.
Divan edebiyatında en güzel şekilde kullanılan aruz ölçüsü, Tanzimat, Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati topluluğundaki sanatçılar tarafından da kullanılmıştır.
Türk dilinin ses yapısı aruz ölçüsüne pek uygun değildir. Çünkü Türkçede aruzun temelini oluşturan uzun ünlü yoktur. Bu nedenle aruzun Türkçeye uygulanmasında birçok hata, zorlamalar görülür. Bunlardan birkaçını açıklayalım.

İmale
Aruz kalıbına uydurmak için kısa hecenin uzun sayılmasıdır.

Zihaf
İmalenin tersidir. Yani kalıba uydurmak için, Arapça, Farsça sözcüklerdeki uzun heceleri kısa saymaktır.

Ulama
Divan şiirinde en zok kullanılan ses unsurlarından biri de ulamadır. Ulama yapılan yerlerde ulanan sözcüklerdeki heceler, tek bir sözcükmüş gibi ayrılır. Elbette bu bir kusur sayılmaz.

KAFİYE (UYAK)
Şiirde dize sonlarında kullanılan aynı ya da benzer seslere kafiye denir. Benzer seslerin sayısına göre dört grupta incelenir.

Yarım Kafiye
Dize sonlarında tek ses benzeşiyorsa yarım kafiye oluşur.
Yandırdın gönlümü aldın keman kaş
Gösterdin zülfünü, eyledin bir hoş
dizelerinde, sonda bulunan “kaş” ve “hoş” sözcüklerinin sonundaki “ş” sesleri, yani tek ses benzeşiyor; öyleyse burada yarım kafiye vardır.

Tam Kafiye
Dize sonlarında iki ses benzeşiyorsa, tam kafiye kullanılmıştır.
Ürperme veren hayale sık sık
Her bir kapıdan giren karanlık
Çok belli ayak sesinden artık
dizelerinin sonunda kullanılan altı çizili “ık” sesleri, iki sesten oluştuğundan tam kafiye oluşturmuştur.
Bazen dize sonunda uzun okunan tek ünlü benzerliği olabilir. Arapça ve Farsça sözcüklerde görülen uzun ünlüler iki ses değeri taşır. Yani tam kafiye oluşturur.
Bir mısra işittim yine ey şah-ı dilarâ
Bir hoşça da bilmem ne demek istedi ammâ
dizelerinde altı çizili “â” sesi iki ses değeri taşıdığından beyitte tam kafiye kullanılmıştır.
Sakin koyu, şen cepheli kasrıyla Küçüksu
Ardında yatan semtinin ormanları kuytu
dizelerinde ise dize sonlarındaki “u” sesleri uzun olmadığından yani tek ses değeri taşıdığından dizelerde yarım kafiye vardır.

Zengin Kafiye
İkiden fazla ses benzerliğine dayanan kafiyedir.
Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık
Yalnız, arabacının dudağında bir ıslık
dizelerinde dize sonlarındaki “lık” sesleri ikiden fazla olduğundan, zengin kafiye oluşturmuştur.
Bazı dizelerde dizelerden birinin sonundaki sözcüğün tamamı diğerinin sonundaki sözcüğün sesleri arasında bulunabilir. Buna tunç kafiye denir. Tunç kafiye zengin kafiyenin bir çeşididir.
Ay geçer yıl geçer uzarsa ara
Giyin kara libas yaslan duvara
dizelerinde birinci dizenin sonundaki “ara” sözü, ikinci dizenin sonundaki “duvara” sözünün sesleri içindedir; yani tunç kafiye oluşturmuştur.

Cinaslı Kafiye
Yazılışları aynı, anlamları arasında hiçbir ilgi bulunmayan sözcüklerin dize sonlarında kullanılmasıyla oluşan kafiyedir.
Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç
dizelerinde sonda bulunan “geç” sözcüklerinin sesleri aynıdır. Ancak birincisi “erken” sözünün karşıtı, diğeri ise “geçmek” fiilinin emir çekimidir. Dolayısıyla anlamları arasında hiçbir ilgi yoktur; cinaslı kafiye oluşturmuştur.

REDİF
Dize sonlarında aynı sözcüklerin ya da aynı ses ve görevdeki eklerin kullanılmasıyla oluşur. Bu, daima kafiyeden sonra gelir. Hatta bazen dize sonunda kafiye hiç bulunmaz, ses benzerliği redifle sağlanır.
Bu ıslıkla uzayan, dönen, kıvrılan yollar
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
dizelerinde “yollar” sözü iki dizede de kullanılmış; dolayısıyla redif olmuştur. Ondan önceki “kıvrılan” ve “yılan” sözcüklerindeki “ılan” sesleri ortak olduğundan zengin kafiye oluşmuştur.
Ey köyleri hududa bağlayan yaslı yollar
Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar
dizelerinde “yaslı yollar” sözcükleri aynı olduğundan rediftir “bağlayan” ve “ağlayan” sözcüklerinde ise “bağla-", “ağla-" sözcüklerindeki “-an” ekleri sıfat-fiildir. Hem sesleri hem görevleri aynı olan bu ekler, “y” kaynaştırma harfleriyle beraber redif olur.
Bazen dize sonlarındaki eklerin sesleri aynı, görevleri farklı olabilir; bunlar redif sanılmamalıdır.
Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı
Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı
dizelerinin sonundaki “bucağı” ve “ocağı” sözcüklerindeki “ı” eklerinin görevleri farklıdır. Birincide iyelik eki olan bu ek diğerinde hal ekidir, dolayısıyla redif oluşturmamıştır, “cağı” sesleri zengin kafiye oluşturmuştur.

KAFİYE ÖRGÜSÜ
Dörtlüklerde birbiriyle kafiyeli dizeler değişik şekillerde dizilir. Bu dizilişe kafiye örgüsü denir. Üç grupta incelenir.

1. Çapraz Kafiye
Dörtlüğün birinciyle üçüncü, ikinciyle dördüncü dizelerinin kendi arasında kafiyeli olmasıdır. Aşağıdaki şiirin birbiriyle kafiyeli dizelerini aynı sembolle gösterirsek daha kolay anlaşılır:
Bağından her güzel bir gül seçerdi
T.K. Redif ____ a
Bundan mı sarardın, soldun, ey gönül
T.K. Redif ____ b
Kadınlar geçerdi, kızlar geçerdi
T.K. Redif ____ a
Bir zaman aşk için yoldun ey gönül
T.K. Redif ____ b
Görüldüğü gibi dörtlükte birinci dizeyle üçüncü dize, ikinci dizeyle dördüncü dize kafiyelidir. Bu, çapraz kafiye düzeni demektir.

2. Düz Kafiye
Dörtlüğün birinci dizesiyle ikinci, üçüncü dizesiyle dördüncü dizelerinin kendi arasında kafiyeli olmasıdır.
Nice günler bu şeametli ölüm
T.K. ____ a
Oldu çok kimseye bir gizli düğüm
T.K. ____ a
Nice günler bakarak dalgalara
T.K. Redif ____ b
Dediler: “Uğradı Leyla nazara
T.K. Redif ____ b

3. Sarma Kafiye
Dörtlüğün birinciyle dördüncü, ikinciyle üçüncü dizelerinin kafiyeli olmasıdır.
En son Bektaş Ağa çöktü diz üstü
T.K. ____ a
Titrek elleriyle gererken yayı
T.K. Redif ____ b
Her yandan bir merak sardı alayı
T.K. Redif ____ b
Ok uçtu, hedefin kalbine düştü
T.K. ____ a
Bu tür bir kafiyelenme Halk şiiri ve Divan şiirinde görülmez Halk şiirinde koşma tipi kafiye, mani tipi kafiye gibi kafiye örgüleri vardır. Divan şiirinde ise gazel, mesnevi, rübai tipi kafiyelenme görülür.

https://alirizaurlu.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz